Hidrolik enerji suyun bir miktar yükseklik kazandırılmış enerjisi olarak tanımlanmaktadır. Bu işlem sonucunda buradan çıkan enerji çeşitli düzenekler sayesinde elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. İşte elde edilen bu enerji’de hidroelektrik enerji olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönüşümün sağlandığı yerlere adı üzerinde hidroelektrik santral denilmektedir. Barajlar ise bu düzenekler adına kullanılmaya günümüzde de devam etmektedir.
Akan suyun gücünden elde edilen enerji burada bizlere suyun akış hızının ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Ayrıca teknik açıdan da bakıldığında yıllarca kullanılabilir bir kapasiteye sahip olmaktadır. Kırsal kesimlerde de oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sayede sosyal yapıya bir canlılık da katılmış olmaktadır. Günümüzde de elektrik üretimi adına büyük öneme sahip olan bu santraller sayesinde üretilen enerji’nin payı oldukça büyük olmaktadır.
Hidroelektrik Santrali Enerji Üretim Aşamaları
Suyun akış hızı oranında üretilmiş olan elektrik enerjisi, bu suyun büyük nehirlerden aktığı göz önüne alınırsa daha büyük enerji açığa çıkmasını sağlamaktadır. Çok yüksek yerlerden akan su da bu duruma bir hayli ortaklık etmektedir. Özellikle de kırsal kesimlerde en önemli yenilenebilir enerji kaynağı olan bu santraller aynı zamanda ekonomiye de can katmaktadır.
Yenilenebilir olması dolayısıyla da teknik ve ekonomik açıdan büyük bir külfet oluşturmamaktadır. Yüksek bir noktadan akan su türbinlere ulaşır ve bu türbinlerin elektrik üretimi için var olan kollarının dönmesini sağlar. Bu nokta’dan sonra ise jeneratörlere bağlı olan bu türbinler enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürmektedirler.
Hidroelektrik Santrali Kategorileri
Santraller depolama alanlarına, suyun akış hızı olarak düşüşlerine, üzerinde var olan kurulu güçlerine göre kategorilere ayrılmaktadır. Sunulan elektrik sisteminin yükünü ne derece karşılayabileceği yönünde, barajların bir hayli önemli olduğunu da göz ardı etmeksizin baraj gövde tipi’de o denli önemli olmaktadır. Üretim için suyun akış hızının önemli olduğu kadar, bunun nezninde santral binasının konumu da bir hayli etkili olmaktadır.
Depolamalı santraller de yer almakta olup, bunlarda nehir yatağında veya baraj gölünde yer alan suyun su iletim tesislerine alınmasında önemli rol oynamaktadır. Türkiye’de ve Dünya’da pek çok hidroelektrik santrali yer almaktadır. Bunlar arasında yükselti ve engebe’nin çok fazla olmamasından dolayı Marmara bölgesi hidroelektrik santrali potansiyelinin en düşük olduğu bölge olarak bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında en yüksek potansiyele sahip bölgemiz ise yükselti’nin ve dolayısıyla da akarsu akış hızının yüksek olmasından dolayı Doğu Anadolu bölgemiz olmaktadır.