Fotosentez ışık enerjisi kullanılarak organik pek çok bileşenin üretilmesinde rol oynamaktadır. Büyük çoğunluğunu bitkilerin oluşturduğu bu organeller besinlerini fotosentez yolu ile üretmektedirler. Bu durumda da fotosentez onlar için adeta yaşam kaynağı konumunda yer almaktadır. Bu işlem yeşil bitkilerin gün ışığı ile birleşerek çeşitli organik moleküller ortaya çıkarma işi olarak tanımlanmaktadır. Önceleri ilk olarak sadece nişasta’nın sentezlenmiş olduğu bilinmekteydi. Daha sonraları ise ıspanaktan elde edilen kloroplastlarla yapılan deneyde öncelikle protein’in sentezlenmiş olduğuna tanıklık edilmiştir.
Fotosentez sırasında iki ayrı tepkimeden söz ediliyor olsa bu duruma yıllardır farklı görüşlerde eşlik etmeye devam etmiştir. Daha çok oksijen’in açığa çıkarılması adına kullanılan fotosentez büyük öneme sahip olmaktadır. Bitkiler adına yapraklar adeta besin üretme merkezleri olarak bilinmektedir. Üretilmiş olan bu besinler ise bitkilerin yapraklarından geçerek bitkiyi beslemektedir. Bu denli öneme sahip olan fotosentez için gerekli olanlar ise ışık, karbondioksit, klorofil ve canlı organizmalar olmaktadır.
Fotosentez Başlangıç Hikayesi
İlk kez hayvanlar tarafından kirletilen havanın, bitkiler sayesinde çevreye verilmiş olan enerji ile temizlendiği fark edilerek işe başlanmıştır. Yıllardır bitkilerin kendilerini yenileme adına güneş ışınlarına da gerek duydukları savunulmuştur. Kirli hava’nı yeşil bitkiler tarafından ışıkta temizleniyor olması da bir hayli ilgi çekici bulunmuştur. Bitkiler ise fotosentezle yakaladıkları güneş enerjisini, kimyasal enerjiye dönüştürmektedir.
Fotosentez olayının aynı zamanda sadece fotokimyasal değil, biyokimyasal bir boyutta olduğu söylenmektedir. Ana kaynak güneş enerjisi olmaktadır. Bunu kullanan bitkiler bu enerji’den başka enerjiler elde etmeyi fotosentez sayesinde başarmışlardır. Bunun nezninde de foto ışık, sentez ise birleşme anlamına gelmektedir.
Fotosentez Büyük Önem Taşıyor
Canlıların yaşamını sürdürebilmesi adeta zincirleme bir sistem ile olmaktadır. Fotosentez olayında da ışık enerjisi kimyasal bağ enerjisine dönüşerek, organik madde üretimi sağlanmaktadır. Bu durumda diğer canlıların yaşamını sürdürebilmesi adına oldukça büyük öneme sahip olmaktadır. Hava’nın dengesinin de korunması adına ayrı bir öneme sahiptir. Tüm yeşil yapraklı bitkiler fotosentez adına organik madde üreten zengin unsur olarak görülmektedir.
Gün yüzünde kullanılan güneş ışınlarının sadece yarısı fotosentez aşamasında kullanılmaktadır. Bitkilerin kroloplastlarında ya da kromatoforlarında yer alan pigmentler güneş enerjisini yakalayarak kimyasal bağ enerjisine dönüştürmektedir. Yeşil yapraklı bitkiler bu nedenle doğa için oldukça büyük öneme sahip olmaktadır. Bizler için adeta oksijen kaynağı olan bu bitkiler fotosentez görevleri sırasında da oksijen açığa çıkartarak doğaya adeta destek olmaktadırlar.