Hidroelektrik santraller (HES) yenilebilir enerji kaynaklarından biridir. Hidroelektrik santrallerinde akan su çalıştırılarak elektriğe dönüştürülür. HES’in çalıştırılması sırasında suyun düşü ve akış hızını tayin eden akan su içerisindeki enerjinin miktarı olarak karlımıza çıkar. Eğer su akıntısı büyük bir nehirdeyse buradaki enerji miktarı da yüksektir. Bunun yanı sıra suyun düştüğü yerin yüksekliği fazla ise enerji miktarı yine yüksek olacaktır. Burada su bir kanal içerisine alınır ve türbinlere doğru akımı sağlanır. Suyun akım enerjisinden elektrik üretimi için de pervane kollu tribünler dönerek enerji oluşturur.
Hidroelektrik Santrallerin Avantajları Nelerdir?
Hidroelektrik santralleri yenilebilir enerjidir. Bu yüzden enerji kaynakları arasında bazı avantajlar sağlar. Bu avantajlardan biri sera gazı emisyonu yaratmamasıdır. HES inşaatının yerli üretim ile sağlanması, yakıt gideri az ve teknik ömrünün de uzun süreli olmasının yanı sıra su akımından enerjinin elde edilmesi ve kırsal bölgelerde de vatandaşlar için sosyal ve ekonomik yapıyı canlandırmaya fayda sağlayan bir sistemdir. Yenilebilir enerji kaynakları arasında doğanın yapısını bozmayan faktörlerinden dolayı HES’lerin üretimi de Türkiye’de de artmaya başlamıştır.
Türkiye’de Hidroelektrik Santralleri
Dünyada yüzde 69 oranında bulunan HES’ler Türkiye’de de son yıllarda artış göstermeye başlamıştır. Enerji Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’de bulunan HES oranı dünyaya göre düşük durumdadır. Dünya potansiyelinin sadece yüzde 1’ine Türkiye sahiptir. Ekonomik açıdan potansiyeli ise Avrupa’ya göre yüzde 16 seviyesindedir. Enerji Bakanlığı’nda bulunan 2017 yılı verilerine göre Türkiye’de bulunan HES sayısı 628 adettir. Bu HES’lerin Kurulu gücü ise 27.273 MW olarak belirtilmiştir. Toplam kurulu gücün ise yüzde 32’sine karşılık gelir. HES’lerden elde edilen üretim ise 2017 yılında 58.5 milyar olarak açıklanmıştır. Bu rakam Türkiye’deki toplam elektrik üretiminin 19.8’lik payını oluşturur.
Türkiye’de Bulunan Hidroelektrik Santralleri
Türkiye’de 5 adet büyük HES bulunmaktadır. U HES’lerden en büyüğü Şanlıurfa’da bulunan Atatürk Barajı’dır. Atatürk Barajı’nda üretilen MW 2,405 MW’dir. İkinci büyük HES ise Diyarbakır’da bulunan Karakaya Barajı’dır. Karakaya Barajı’nda 1,800 MW elektrik üretimi yapılmaktadır. Atatürk Barajı ve Karakaya Barajını sırasıyla takip eden HES’ler ise şu şekildedir:
- Elazığ’da bulunan Keban Barajı: Üretilen elektrik miktarı 1,330 MW
- Samsun’da bulunan Altınkaya Barajı: Üretilen elektrik miktarı 703 MW
- Şanlıurfa’da bulunan Birecik Barajı: Üretilen elektrik miktarı 672 MW
HES’ler Zararlı Mı?
Türkiye’de son dönemlerde artan HES çalışmalarına yönelik farklı kitlelerden karşı görüşlerde yapılmaktadır. HES’lerin yenilebilir enerjiler kapsamında faydaları kadar zararları da olduğu iddia edilmektedir. HES’lerin bazı bölgelerde neden istenmediği konusunda aşağıdaki gerekçeler gösterilmektedir.
HES’lerin inşaat süresi çevreye ve doğaya zarar vermektedir. Yapım sırasında HES’in inşa edileceği dere ya da kanalların akıntı yönü değiştirilmektedir. Bu durumda ormanlara zarar verebilir. Dere üzerine inşa edilen HES’lerin doğal yaşama ve hayvanların yaşam alanına zara verildiği savunulmaktadır. Bunların önüne geçmek için HES inşası sırasında ekstra bir denetim ve tedbirler uygulanmalıdır.
HES’lerin inşa edildiği alanlarda hastalıkların arttığı iddia edilmektedir. HES yapılan bölgelerdeki sel ve erozyon oranında artış olacağı savunulmaktadır. HES’in inşası sırasında buharlaşmanın yüksek oranda gerçekleştiği görüşür. Bu buharlaşmanın ise topraktaki tuz oranını arttırdığı savunulur.